Pablo Neruda Kimdir?Hayatı Ve Biyografisi
Pablo Neruda Kimdir?Hayatı Ve Biyografisi
Doğum tarihi: 12 Temmuz 1904, Parral, Şili
Ölüm tarihi ve yeri: 23 Eylül 1973, Santiago, Şili
Pablo Neruda’nın Hayatı
Pablo Neruda’nın babası bir demiryolu işçisi, annesi ilkokul öğretmeniydi. Parral’da dünyaya gelen Neruda daha iki aylıkken annesini yitirdi. Babası ikinci kez evlendi. Üvey annesi Neruda’ya kendi çocuğu gibi baktı, sevecenlikle büyüttü ve yetiştirdi. Şairin çocukluğu babasının görevli olduğu küçük taşra istasyonlarında geçti. Köylüleri, mevsimlik tarım işçilerini, maden işçilerini yakından tanıdı. Okulda, düş kurmayı seven, çekingen bir öğrenciydi. Şiirler ve yazılar yazıyor, durmadan kitap okuyordu. Edebiyat açısından ve siyasal açıdan etkilendiği, Şili’nin ünlü kadın şairi Gabriela Mistral ile bu sırada tanıştı. Çek şairi Jan Neruda’nın bir şiir kitabı, bu şairin şiirlerine hayran kalmasına yol açtı. Şiirlerinde ve yazılarında kullandığı Neftali Reyes adı yerine bundan sonra “Pablo Neruda” diye imza atmaya başladı.
Yükseköğrenimi için Santiago’ya giden Neruda üniversitede edebiyat ve felsefe okudu. Bir yandan da Fransızca dersleri alıyordu. Hem büyük kentin olanaklarından yararlanmaya çalışıyor, hem de açlık ve parasızlıkla savaşarak öğrenimini sürdürüyor, durmadan şiir yazıyordu. 1921’de bir şiiriyle Öğrenciler Birliği’nin yarışmasını kazandı. 1923’te de ilk kitabı Crepusculario’yu (“Akşam Alacası”) çıkardı. Bu dönemde Sembolizm ve Gerçeküstücülük akımlarının ve bu anlayışta yazan şairlerin etkisinde kaldı.
Öğrenimini tamamlayınca dışişlerinde görev aldı. Rangun (Birmanya), Sri Lanka, Singapur, Cava ve Arjantin’de konsolosluk yaptı. 1934’te İspanya’ya gönderildi. Önce Barselona’da, sonra Madrid’de çalıştı. Bu sırada İspanyol şairlerinin çıkardığı dergiye ürünlerini vermeye başladı ve derginin yöneticiliğini üstlendi. İspanya iç savaşı sırasında Cumhuriyetçiler’den yana olduğu için Şili hükümeti tarafından görevden alındı.
1937’de Fransa’ya geçerek Louis Aragon ile birlikte Yazarlar Kongresi’nin toplanmasını sağladı. Şili’de Halk Cephesi hükümeti kurulunca ülkesine dönerek mülteci İspanyol Cumhuriyetçileri’ne yardım etmeye ve mültecilerle ilgili işleri düzenlemeye başladı. II. Dünya Savaşı başlarında Meksika konsolosluğuna atandı. 1943’te Şili’ye döndü. 1945 te Şili Parlamentosu’na senatör seçildi. Şili Komünist Partisi’ne de giren Neruda, bir süre sonra ülkenin zorbaca yönetilmeye başlanması karşısında tepki gösterdi. Bunun üzerine suçlanarak tutuklanmasına karar verildi. Kendisi gibi birçok devrimci de izleniyor, tutuklanıyor ve hapsediliyordu. Neruda bir süre kaçak yaşamak zorunda kaldı. 1949’da da And Dağları’nı at sırtında aşarak yurdundan ayrıldı. Jorge Rafael Videla iktidardan düşünce tekrar yurduna döndü.
1971’de Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan Neruda bu sırada Şili’nin Paris büyükelçisiydi. Salvador Ailende hükümetinin askeri bir darbe ile Eylül 1973’te devrilmesini izleyen günlerde öldü.
Neruda 1924’te yayımlanan Yirmi Aşk Şiiri ve Umutsuz Bir Şarkı (Veintepoemas de amor y una cancion desesperada) adlı şiir kitabıyla üne kavuştu. Bu şiirlerde halk şiirinden kaynaklanan bir duygululuk vardı. Sonraki şiirlerine kötümserlik ve iç sıkıntısı egemendi. Ama bu karamsar duygulardan çabuk kurtularak yaşama bir amaç ve şaire canlılık kazandıran devrimci bir dünya görüşüyle şiirler yazdı. Aşk, insan sevgisi, doğa karşısında duyulan coşku Neruda’nın şiirlerinin ana konularıdır.
Çeşitli yapıtlarından yapılan şiir çevirileriyle oluşturulan ve Şiirler başlığı taşıyan kitapların yanı sıra Neruda’nın bazı yapıtları ya tümüyle ya da seçmeler yapılarak Türkçeye çevrildi:
Yeryüzünde Konaklama (Residencia en la tierra; 1933),
Yürekteki İspanya (Espana en el corazon; 1937),
Kaptanın Dizeleri (Los versos del capitan; 1952),
Kara Ada Deften (Memorial de İsla Negra; 1964).
Şiirsel bir dille kaleme alınmış olan Yaşadığımı İtiraf Ediyorum (Canfieso que he vivido; 1974) adlı yapıtı ise kendi yaşamöyküsüdür.
Neruda’nın düzyazılarından ve mektuplarından bir bölümü de Türkçeye çevrilmiştir.