Manas destanı nedir, kime aittir? Manas destanı özeti
Manas destanı nedir, kime aittir? Manas destanı özet
MANAS DESTANI NEDİR?
Üzerinde çalışmalar yapılan Manas destanı bilim insanlarının fikrine göre; 840 yılı civarında Kırgızlar’ın bozkırlarında devlet kurmaya başladıkları yıllarda ve aynı zamanda Uygur Türkleri ve Çinliler’le yaptıkları savaşlarda oluşmaya başladığı düşünülmektedir. Öte yandan XVI-XVII. yüzyıllarda Kırgızlar ile Kalmuklar’ın veya Budist Kalmuk Moğolları ve Çinliler’in Orta Asya’daki müslüman Türk kavimleriyle yaptıkları savaşları anlatır. bu destan 1917 Sovyet devriminden önce Rus çarına ve komünist yönetime karşı övgülerle yeniden oluşmaya başlamıştır. Günümüzde ise bu destana ilişkin yapılan araştırmada içeriğine sonradan giren bu tür ekleme ve methiyeler ayrıştırılarak aslına uygun biçimde yeniden düzenlemeye tabii tutulmuştur.
Eski Kırgızların hayatının anlatıldığı destanda; o zamanlar henüz bir devlet kurma, fethetme ve sömürgecilik gibi ülkülere sahip olmayıp küçük kabileler halinde yaşamayı tercih etmişlerdir. Ancak destana göre; eski Kırgızlar’ın iç ve dış düşmanları, Budist Kalmuk-Moğollar, Çinliler, kısmen de Uygurlar ve Orta Asya’da yaşayan diğer Türk boylarıyla yaptıkları mücadelelerin, derin millet ve vatan sevgisinin önemine işaret edilmektedir. Bu destan asıl olarak eski Kırgız Türklerinin yaşam tarzı, siyasi düşünceleri ve ögelerini oldukça özenli bir dille anlatan ve Türk tarihine ilişkin çok önemli detaylar barındıran kaynaktır.
Öte yandan yine yapılan araştırmalara göre; kişi, kavim, boy, soy, oymak, cemaat adlarıyla çeşitli hayvan adlarını taşıması bakımından da bir onomastik hazinesidir. Destanda yer alan bazı kahramanların hayatı ve özellikleri Oğuz Kağan, Dede Korkut, Köroğlu gibi Türk destanlarındakilerle benzerlik göstermektedir.
Manas Destanı konusu
Manas Destanı, Kırgızların millî destanıdır. Mani dinini yaşayan Karahitaylar ile Müslüman Karahanlılar arasındaki mücadelede Kırgızların durumunu ve Manas adlı kişinin başından geçenleri anlatan destandır.
Manas Destanı Özeti
Kırgız ve Kazaklar Çin hükümdarı zalim Esen Han ‘ın esareti altında esir ve sürgün oldukları bir sırada Yakup Han ile Çıyırdı Hatun ‘dan Manas dünyaya gelir. Beşiğinde konuşmaya başlar. 10 yaşında usta binici ve silahşor olur.14’ünde yenilmez bir yiğittir. Gavur Kalmuklar ile Çinliler üzerine seferler yaparak İslam ‘ı yaymak temel amacı olur.Anayurdunu onlardan arındırmak, Kırgızları, zengin, hür ve hakim kılmayı kendine amaç edinmiştir. Bu uğurda birçok savaş’ı kazanmıştır. Türklerin başkahramanı, Çin ve Kalmukların düşmanı olur. Kalmuk Hanı’nın oğlu Almambet, babasının yerine tahta geçince bazı adamları getirip önünde kurban etmek ister. O da böyle çirkin töreleri olan bir kavim içinde yaşamaktan nefret ederek kaçar gelir ve Kıpçak Hanı’na sığınarak Müslüman olur. Sonra Manas’a gelerek onun sağ kolu ve Kırgızların ikinci kahramanı olarak görülür. Manas, Buhara Beyi Temir Han ‘ın kızı Kanıkey ile büyük ağırlıklar vererek ve türlü maceralardan sonra onunla evlenir. Bu kadın, Manas oğlu Semetey’in anası ve destanın başkişi/erindendir. Güzel, akıffı, tedbirli ve hünerli bir şehir kızıdır. Manas, bir zaman sonra hileye, oyuna getirilip zehirlenerek öldürülür. Aksaray adlı mezarına gömülür.Karısı, ana babası yoksulluğa düşerler, göçebe ve hayvancı iken ekip biçmeye ve hatta dilenmeye mecbur kalırlar. Fakat, Afah, Manas’a bağlı olan karısına ve hayvanlarına acıyarak bir de Kırgızların İslam’ı yaymalarını istediği için Manas’ı tekrar diriltir. Yeniden ona büyük zaferler bahşetmiştir.
Kalmuklarla yeni birçok savaştan sonra Manas ve Akkula adlı atı ihtiyarlamıştır. Savaşta ölen Manas, büyük yuğ (ölüm I yas) töreniyle gömülür. Öldüğü sırada Kanıkey, oğlu Semetey’e gebedir. Kanıkey’i o haliyle Manas ‘ın kardeşine vermek isterler, kabul etmez. Oğlunu alarak kaynanasıyla birlikte çok cefaya katlanarak Buhara ‘ya babasının sarayına varır. Semetey de babası gibi güçlü bir kahraman olur ve onun yurduna döner, babasının hanlığını sürdürür; savaşlarını devam ettirir. Akın Han’ın kızı AyÇörek’le evlilik yapar. Onun gördüğü bir rüyaya önem vererek sefere çıkar ve bir ihanet sonucunda ölür. Ay-Çörek’ten Seytek adında oğlu doğar. O da babası ve dedesi gibi yenilmez alp olarak Kırgızları zafere, refaha, servete kavuşturur. Talas’tan Taşkent’e kadar ülkelerde Türklerin Hakanı olur.