Grigori Rasputin Kimdir?
Grigori Rasputin Kimdir?
Doğum tarihi: 21 Ocak 1869, Pokrovskoye, Rusya
Ölüm tarihi: 30 Aralık 1916, Yusupov Sarayı, St. Petersburg, Rusya
Grigori Rasputin Biyografi
Doğa üstü yeteneklere sahip olduğu söylenen, deli papaz olarak da bilinen Rasputin, yani Grigori Yefimovich Rasputin, 22 Ocak 1869 yılında doğdu. Garip olaylar Rasputin daha çocukken yaşanmaya başladı. Maria ve Dimitri adında iki kardeşi vardı Rasputin’in. Maria, sara hastasıydı ve Tura Nehri’nde boğularak ölmüştü. Bir gün Rasputin ve erkek kardeşi Dimitri, göletin kenarında oyun oynarlarken Dimitri kayıp suya düştü, sonra suya Rasputin de atladı. Yoldan geçen bir adam onları kurtardı fakat bu olaydan sonra Dimitri zatürre olup ölmüştü.
Çocukluğunda farkettiği bu gizemle birlikte yeteneklerini de keşfetmeye başladı. Babasının atını çalan kişileri bulduğunu düşündü ve onları linç ettirdi, Meryem Ana’nın ona göründüğünü iddia etmeye başladı ve kendini aziz ilan etti. Daha sonrasında girdiği bir tarikattan ötürü acı çekerek ve günah işleyerek günahtan çıkacağına inanarak yaşadı. Bu inancı da kadınlarla olan hikâyelerine açıklık getirmektedir. Abartılı cinsel yaşamı ve Rusça ‘yoldan çıkmış’ anlamına gelen ‘rasputine’ ile benzerliği kullanılarak çok fazla alaya alındı.
Saraya girmesi ise bir gün Çar II. Nikolay’ın küçük oğlu Alexei’nin hastalanması ile oldu. Alexei hemofili hastasıydı ve doktorlar çocuğun hastalığına çare bulamıyorlardı. Bir gün Alexei attan düştü ve kanamasını durdurmaya kimse çare bulamadı. Çaresiz kalan Çariçe’ye arkadaşı Anna Vyrubova, Rasputin’in şifacılığının methini duydu ve onu saraya davet etti. Rasputin saraya ilk adım attığı anda Çar ve Çariçe’nin gözünü büyülemişti. Daha sonrasında ise hem Çar’ın hem Çariçe’nin büyük bir sırrı olan, oğullarının hastalığını bilmesinden, hem de tek çare olarak gözükmesinden dolayı sarayda etkisi iyice arttı. Çariçe de bağlanmıştı iyice Rasputin’e. Hatta halk arasında ‘Çariçe’nin sevgilisi’ olarak anılıyordu Rasputin. Sadece Çariçe’yi değil Çar’ı da etkisi altına aldı.
Haliyle Rasputin’in bu etkisi Çar başta olmak üzere bütün Rusya’yı da rahatsız etmişti. Bu arada I. Dünya Savaşı patlak verdi ve Rasputin bu savaşa Rusya’nın girmesini hiç istemiyor felaketi olarak görüyordu. Kendini iyice içkiye ve cinsel hayata kaptırdı. Rusya’nın savaştaki başarısızlığının müsebbibi Rasputin olarak görülüyordu. Bütün bu rahatsızlıklar da Rasputin’in ölümünü getirdi. Ölümü de kendi gibi esrarengiz oldu Rasputin’in.

Rasputin’den rahatsız olan Prens Felic Yussupov ve birkaç kişi Rasputin’e komplo hazırladılar. Prens, Rasputin’i içki içmek için bir odaya davet etti. Ancak Rasputin’in içkisinde siyanür vardı. Rasputin zehir dolu bardağı içmesine rağmen hiçbir şey olmamıştı. Şaşkına dönen prens ona birkaç el daha ateş etti, yine öldüğünü düşündü fakat Rasputin yine ayağa dikilip ona bir şeyler söylemeye devam etti ve kaçmaya başladı. Sarayın bahçesinde koşarken Rasputin bir kez daha vuruldu ve yere yığıldı. Daha sonra da Rasputin’in cesedi Neva Nehri’nin buzlu sularına atıldı. Ertesi gün ceset çıkarıldığında Rasputin’in hemen ölmediği, suda çırpındığı anlaşıldı. Şubat Devrimi sırasında da cezasını bulmadığı düşünülerek cesedi mezarından çıkarıldı ve yakıldı.
RASPUTİN’İN ÜN KAZANMASI
Rasputin’in faaliyetleri ve karizmasına dair haberler 1900’lerin başında Sibirya’da yayılmaya başladı. 1904 ya da 1905’te bir noktada Rasputin, Kazan’a gitti burada insanların ruhsal sorunlarını yatıştıran bilge bir starets (ruhani önder) olarak nam saldı. Rasputin, kadın takipçileriyle seks yaptığına dair söylentilerin çıkmasına rağmen Kazan’ın dışındaki Yedi Göller Manastırı’nın başrahibi ve Arşimandrit Andrei ile Psikopos Chrysthanos üzerinde olumlu bir izlenim bıraktı. Öyle ki Chrysthanos, Rasputin’i Aleksandr Nevski Manastırı içerisindeki St. Peterburg İlahiyat Akademisi’nin rektörü Psikopos Sergey’e tavsiye etti ve Rasputin’in başkente yolculuk etmesi için gerekli işlemleri yerine getirdi.
Nevski Manastırı’nda Sergey ile tanıştıktan sonra Rasputin, Arşimandrit Thefoan gibi kilise liderleriyle tanıştırıldı. Okulun denetmeni olan Theofan, St, Peterburg sosyetesi içerisinde çevresi geniş bir adamdı ve gelecekte Çar ile eşinin itirafçılığı görevini üstlenecekti. Theofan, Rasputin’i evinde kalmaya davet edecek kadar ondan etkilendi ve kısa sürede Rasputin’in başkentteki en önemli ve nüfuzlu dostlarından biri hâline gelerek onun soylu sınıfın dinî tartışmalarına sahne olan buluşmalara katılmasını sağladı. Rasputin, ilk önemli takipçilerini bu buluşmalar vasıtasıyla kazandı. Ancak nitekim bu kişilerin çoğu sonradan Rasputin’e sırt çevirdi.
Spiritüalizm ve teozofi gibi alternatif dinî hareketler Rasputin’in başkente vardığı dönemde şehrin soyluları arasında rağbet görmekteydi. Aristokrasinin çoğu üyesi bilinmezliklere ve doğaüstü şeylere merak duyuyordu. Rasputin’in fikirleri ve “garip tavırları”, tarihçi Joseph Fuhrmann’ın deyişiyle “sıkılmış ve yeni deneyimler arayan” başkent elitlerince yoğun bir merakla karşılandı. Diğer bir tarihçi Douglas Smith’e göre Rasputin’e duyulan ilginin artmasının sebeplerinden biri de, ondan önce başkentte rağbet gören Nizier Anthelme Philippe ve Gérard Encausse gibi kendini “kutsal adam” görenlerin aksine Rasputin’in etnik olarak Rus olmasıydı.
Fuhrmann’a göre Rasputin, başkenti ilk ziyaretinde orada sadece birkaç aylığına kaldı ve 1903 güzünde Pokrovskoye’ye döndü. Ancak Smith, Rasputin’in 1903’te başkente ilk gelişinden 1905’e kadarki dönemde başkentte mi kaldığı yoksa köyüne mi döndüğünü bilmenin imkânsız olduğunu savunmaktadır. Ne olursa olsun 1905’e kadar Rasputin, Çar’ın kuzenleri Grandük Peter Nikolayeviç ve Altıncı Leuchtenberg Dükü George Maksimilyanoviç ile evli olan ve “Kara Prensesler” olarak da bilinen Karadağlı kardeşler Militsa ve Anastasya gibi birçok aristokratla samimiyet kurmuştu. Karadağlı kardeşler, nihayetinde Rasputin’in Çar ve ailesiyle tanışmasını sağladılar.
Rasputin Çar ile 1 Kasım 1905’te Petergof Sarayı’nda tanıştı. Çar o gün günlüğüne Aleksandra ve kendisinin “Tobolsk vilayetinden Grigori, bir Tanrı adamı ile tanıştıklarını” yazdı. Rasputin bu tanışmadan kısa süre sonra Pokrovskoye’ye döndü ve 1906 Temmuz’una kadar başkente dönmedi. 1906’daki gelişinde Rasputin, Çar’a bir telgraf çekerek ona Verkhoturyeli Simeon’ın bir ikonunu sunmak istediğini söyledi. Nikolay ve Aleksandra ile ikinci kez 18 Temmuz’da, üçüncü kez de ekim ayında buluştu ve son buluşmada onların çocuklarıyla tanıştı. Bir noktada Çar ve Çariçe, Rasputin’in, tek oğulları hemofili hastası Aleksey’i iyileştirebilecek mucizevi bir güce sahip olduğuna inanmaya başladı ancak bunun tam zamanı tartışmalıdır. Orlando Figes’a göre Rasputin, daha ilk etapta Aleksey’i iyileştirebilecek bir şifacı olduğu için Çar ve Çariçe’yle tanıştırılmıştı.Ancak Fuhrmann’ın tahminine göre, Rasputin’den ilk kez 1906 Ekim’indeki üçüncü buluşmada Aleksey’in sağlığı için dua etmesi istenmişti.