Franz Anton Mesmer Kimdir?

Doktor 

Doğum tarihi: 23 Mayıs 1734, Svabya

Ölüm tarihi ve yeri: 5 Mart 1815, Meersburg, Almanya

Franz Anton Mesmer Kimdir?

Alman hekim Franz Anton Mesmer (1734-1815), hipnozun tarihsel öncülü olan mesmerizm adı verilen bir şifa tekniği geliştirdi.

Franz Mesmer, 23 Mayıs 1734’te İsviçre’nin Itznang köyünde doğdu. 15 yaşında Bavyera Dillingen’deki Cizvit Koleji’ne girdi ve oradan 1752’de felsefe, teoloji, müzik ve matematik eğitimi aldığı Ingolstadt Üniversitesi’ne gitti. Sonunda tıp kariyerine karar verdi. 1759’da Viyana Üniversitesi’ne girdi ve 1766’da tıp diploması aldı.

Mesmer daha sonra Viyana’ya yerleşti ve vücutta sağlığı etkileyen görünmez bir sıvı kavramını geliştirmeye başladı. İlk başta bu sıvıyı manipüle etmek için mıknatıslar kullandı ama yavaş yavaş bunların gereksiz olduğuna, aslında dokunduğu her şeyin mıknatıslandığına ve kendi vücudundan sağlık veren bir sıvının çıktığına inanmaya başladı. Mesmer, hastalarıyla yakın bir ilişkinin tedavi için gerekli olduğuna inanıyordu ve bunu çeşitli tuzaklarla başardı. Muayene odaları yoğun bir şekilde örtülmüştü, müzik çalınıyordu ve Mesmer uzun, mor cüppelerle göründü.

Mesmer’in yöntemleri Viyana’daki tıp kurumu tarafından hoş karşılanmadı, bu nedenle 1778’de fikirlerinin daha iyi karşılanmasını umarak Paris’e taşındı. Fransa’da doktorlar dışında ezici bir popülerlik kazandı. Tıbbi görüşe dayanarak, Fransız hükümeti Mesmer’i itibarsızlaştırmak için defalarca çaba sarf etti. Bir siyasi kargaşa ve devrim zamanında, bu tür çabalar, çoğunluğun sağlıktan yararlanmasını engelleme girişimleri olarak görüldü ve büyülemenin popülaritesi azalmadan devam etti. Ancak, devam eden baskı altında Mesmer, Fransız Devrimi’nin başında, hayatının geri kalan yıllarını burada geçirdiği İsviçre’ye emekli oldu.

Eleştirmenler, dikkatleri Mesmer’in yöntemlerine odakladılar ve tedavilerin yalnızca hastanın zihninde var olduğu konusunda ısrar ettiler. James Braid ve İngiltere’deki diğerleri tarafından Mesmer’in çalışmaları üzerine 19. yüzyılda yapılan araştırmalar, Mesmer’in tedavisinin önemli yönünün hastanın tepkisi olduğunu gösterdi. Braid, “hipnotizma” terimini ortaya attı ve hipnotik fenomenlerin esasen fizyolojik olduğu ve bir sıvıyla ilişkili olmadığı konusunda ısrar etti. Yine daha sonra Fransa’da AA Liebeault ve Hippolyte Bernheim tarafından yapılan araştırmalar, hipnotik fenomeni psikolojik güçlere, özellikle telkine bağladı. 19. yüzyılda bu bilimsel dönüşümden geçerken, diğer çevrelerde mesmerizm, okültizm, ruhçuluk ve inançla şifa ile daha yakından ilişkili hale geldi ve son kertede Hristiyan Biliminin temelini sağladı.