Zeytindağı Kitap Özeti | Falih Rıfkı Atay
Zeytindağı Kitap Özeti | Falih Rıfkı Atay
KiTABIN YAZARI : Falih Rıfkı ATAY
Konusu
Anafikir olarak;vatan için bir şeyler yapmak gerektiğinde,birer komutan olarak ilk önce fikir va sanat adamı olmalıyız.
Eserin Kahramanları
Falih Rıfkı ,Mustafa Kemal paşa,Enver Paşa,Talat Paşa,Cemal Paşa
Zeytinyağı Eser Özeti
Terakki içererisinde Cemal Paşa, Talat Paşa ve Enver Paşa en önemli simalardir. isinde Cemal Paşa, Talat Paşa ve Enver Paşa en önemli simalardir. Cemal Paşa yeninilikçiliği ile tanınmaktadır. Enver ve Talat Paşa’lar ise muhafazakar birlikçiliği ile tanınmaktadır. Enver ve Talat Paşa’lar ise muhafazakar bir kişilik sergrgilemektedir.
Enver Paşa’nın Turancılık fikirleri güçlüdür. Falih Rıfkilemektedir. Enver Paşa’nın Turancılık fikirleri güçlüdür. Falih Rıfkı, Enver Paşşa’nın bu fikirlerini benimsememekte ve Enver Paşa’yı diktatör olaa’nın bu fikirlerini benimsememekte ve Enver Paşa’yı diktatör olarak nitelelemektedir. Türkiye’nin kurtuluşunun Enver Paşa gibilerden kurtulmemektedir. Türkiye’nin kurtuluşunun Enver Paşa gibilerden kurtulmakla mümkün olduduğu düşüncesindedir. İttihat ve Terakki kendi içerisinde bölünmüş bir ğu düşüncesindedir. İttihat ve Terakki kendi içerisinde bölünmüş bir yapı sergrgilemektedir. Bir birlik ve beraberlik söz konusu değildir. Her liderinilemektedir. Birlik ve beraberlik söz konusu değildir. Her liderin bir grubu vardır. Falilih Rıfkı da Cemal Paşa’nın adamı damgasını taşımaktadır. Falih h Rıfkı da Cemal Paşa’nın adamı damgasını taşımaktadır. Falih Rıfkı, İttihat ve T Terakki’nin bu yönünü yani fikir birliğinin bulunmayışını eleştirmektedierakki’nin bu yönünü yani fikir birliğinin bulunmayışını eleştirmektedir. Çünkü yaşşanılan buhrandan kurtuluş ancak birlik ve beraberlikle mümkündür. Buanılan buhrandan kurtuluş ancak birlik ve beraberlikle mümkündür. Buna rağmen bilininçsiz yaklaşımlar, kişisel hesaplaşmalar İttihat ve Terakki’yi kendi kendçsiz yaklaşımlar, kişisel hesaplaşmalar İttihat ve Terakki’yi kendi kendisiyle uğraraşan bir duruma düşürmüştür.şan bir duruma düşürmüştür.
Osmanlı, ümmetçilik fikri sebebiyle neredeyse üç kıtada egemen olmuştu. Bu cografyanın büyük bir kısmını Arapların yaşadıkları ülkeler kapsamaktaydı. Kudüs, Şam, Filistin, Hicaz gibi. Osmanlı sadece cografyada büyüyebilmişti. Çünkü, bu kazanılan toprakların hiçbirinin kültürlerine, dillerine, ticaretlerine ve maddiyatlarına egemen olunamamıştı. Hatta Osmanlı, Arapları Türkleştireceğine oradaki Türkler Araplaşmıştı.
“Bu kıtaları ne sömürgeleştirmiş, ne de vatanlaştırmıştık.”
Osmanlı İmparatorluğu buralarda, ücretsiz tarla ve sokak bekçisi idi. Eğer, medrese ve şuursuzluk devam etmiş olsaydı, Araplığın Anadolu içlerine kadar gireceğine şüphe yoktu. Osmanlı Emperyalizmi şu ana fikir üstünde kurulmuş bir hayal idi. ” Türk milleti kendi başına devlet yapamaz! ”
Osmanlı, Arap topraklarını alarak oraları bir bakıma imar ediyordu. Çünkü, Arap şeyhleri arasındaki kanlı savaşlar sonucunda Arap halkı mağdur oluyor ve maddi olarak da çöküntüye uğruyordu. Osmanlı geldiğinde ise bu şeyhleri uzlaştırıp sükuneti sağlıyor ve onlara belirli imtiyazlar veriyordu. Bir bakıma Osmanlı onlar için bir kurtuluş gibiydi. Buna rağmen Osmanlının güçsüz duruma düşmesini fırsat bilip hemen İngilizlerle, Fransızlarla anlaşmışlar ve Osmanlı’ yı arkadan vurmuşlardır. Osmanlı’ ya karşı görünüşte bağımlı olan Araplar her zaman kendi halifeliklerini istiyordu. Müslüman Araplar arasında Arap Halifeliği hükümeti peşinde olanlar vardı ve 1. Dünya savaşı çıktığında bu düşüncelerini gerçekleştirmek için ve İngilizlerin vereceklerini vaadettikleri imtiyazlardan dolayı Osmanlı’ ya ihanet etmişlerdi.
Artık yalnız Anadolu ve İstanbul düşünülür. İmparatorluğa ve onun rüyalarına “Allahaısmarladık! ” denir.
Artık Şam’ dan ayrılmak zamanı gelmiştir. Cemal Paşa İstanbul’ da istifa edecektir.
Cemal Paşa harap Anadolu topraklarını gördükçe:
– “Keşke vazifem buralarda olsaydı, keşke o altın sağanağı ve enerji fırtınası, bu durgun, boş ve terkedilmiş vatan parçası üstünden geçseydi. Anadolu hepimize hınç ve güvensizlikle bakıyordu. Yüz binlerce çocuğunu memesinden sökerek alıp götürdüğümüz bu anaya şimdi kendimiz pişmanlığımızı getiriyoruz. Kumar oynadık ve kaybettik” diye düşünmektedir.
Cemal Paşa’ya sorulan :
– Paşam bu harbe niçin girdik? sorusuna cevap ilginçtir.
– Aylık vermemek için! Hazine tamtakırdı. Para bulabilmek için ya bir tarafa boyun eğmeli, ya öbür tarafla birleşmeli idik.
İlim, İhtisas ve tecrübe sahibi Mustafa Kemal, vatan ve istiklal düşüncesiyle milletin nesi var nesi yoksa yüzde kırkını vatan savunması için vermesi gerektiği düşüncesindedir.
Sakarya, Dumlupınar, İzmir ve Lozan… hepsi böyle ödenmiştir.
Mustafa Kemal büyük harbe girmek karşıtı idi: çünkü O kafa ve sanat adamı idi.
Mustafa Kemal Kurtuluş Harbi’ni bırakmak fikrinde asla bulunmadı : çünkü O vatan adamı idi.