Yüzbaşı Selahattin Roman Özeti | İlhan Selçuk
Yüzbaşı Selahattin Roman Özeti | İlhan Selçuk
Yüzbaşı Selahattin Eserin Özeti
Yüzbaşı Selahattin’in Batum’dan İstanbul’a gelmesiyle olaylar başlar.İstanbul’daki manzara onu dehşete düşürmüştü . Mondros Mütarekesi sayesinde galip devletler istanbul’u işgal etmişti. İstanbul Hükümetinin devleti bu buhrandan kurtarmak isteyenleri hapse atması veya sürgüne göndermesi durumu iyice zorlaştırmıştı.İstanbul Hükümeti onların her dediğini yerine getiriyordu.(Türk subayları rütbesi ne olursa osun yabavcı devlet subaylarına selam vermek zorundaydı.)Yzb. Selahattin her defasında arkadaşlarına birşeyler yapmaları gerektiğini söylüyordu.Arkadaşlarından biri bu işi ancak Mustafa Kemal’in başarabileceğini söylemişti.
Haydarpaşadaki görev yerine giderken Albay Beki Sami ona vatanı kurtarmak için yaptığı planı anlattı ve onunla gelmesini istedi.Düşünmek için zaman istedi ve arkadaşlarının ve ailesinin baskısına rağmen 22 mayıs 1919 günü Bandırma’da sonu bilinmeyen bir yolda vatanı kurtarmanın tohumlarını attılar.
Bandırma’ya geldiklerinde ortam anları dehşete düşürse de bütün yetkiyi eline alan Bekir Sami kaymakamdan şehirdeki yabancı devletlere ait ait olan bütün şeylerin kaldırılmasını istemesiyle biraz düzeldi. Bu hareket birçok kimsenin hoşuna gitse de , bir kısım insanı sinirlendirmişti . Bandırma’da başlayan bu hareket Balıkesir , Manisa , İzmir derken yavaş yavaş birçok il’de etkisini göstermeye başladı. Bu sırada Bekir Sami yalnız düşmanla değil İstanbul Hükümeti ile de uğraşıyordu.
O sırada ilk direnme eylemleri Manisa’da görüldü ve meyvalar toplanmaya başladı.Bekir Sami silahlı birliklerin toplanması kararını bütün yurda dağıttı. Anadolu İhtilalinin ilk kurbanları Alaşehir’de halkı yanlışyöne sevk eden dört hoca oldu böylece vatan uğruna ilk kan dökülmüş oldu. Devletin geleceği için aynı hareketin diğer illerde de gösterilmesi gerekiyordu ve yapıldı.
Bu sıralarda Selahattin’in çok istediği kurmaylık sınavları başlamış ama durumun müsayisizliği yüzünden katılamamıştı. Bursa’nın durumu ise çok vahimdi ve bir an önce müdahale edilmesi gerekiyordu.Selahattin’in ailesi ise onu evlendirmeye çalışıyorlar fakat Selahattin her defasında birşeyler buluyordu.Mustafa Kemal, Meclis-i Mebusan açılması için gerekli hazırlıkları tamamlamış üyeleri toplamaya çalışıyordu.
Nihayet Selahattin’in beğendiği bir kız bulunmuştu. Ali Rıza Bey’in kızı Nimet ile evlenmeye karar verdi. Mustafa Kemal Paşa, İstanbul Hükümetine artık birşeyler yapmaları gerektiğini bildirmişti. İstanbul ‘un işgali üzerine Meclis-i Mebusan’ın kapatılması üzerine Heyet Ankara’da toplanma kararı aldı. Eskişehir’de silahlı birlikler toplanmaya başlamıştı. Ankara ‘da Büyük Millet Meclisi açılması kararı itilaf devletlerini çok kızdırdı.Bunun üzerine Bekir Sami vatanını seven herkesi yanlarına çağırdığını, askerler yardımıyla bütün ülkeye bildirdi.Selahattin yeni evlenmesine rağmen ailesine pek zaman ayıramamıştı,sadece Nimet’in hastalandığı zaman yanında kalabilmişti.Bekir Sami’nin hareketlerini beğenmeyen yabancı devletlerin isteği ile Hükümet Bekir Sami’yi görevden aldığını bildirdi. Hatta daha da ileri gidip Bekir Sami’yi Divanıharbe gönderme kararı aldılar. Olayın sebebini ise Bekir Sami’nin savunduğu Bursa’ya girilmesi olarak gösterdiler. Oysa Bekir Sami’ye çıkması emri Mustafa Kemal tarafından verilmişti.
Yaptığı yanlışlığı fark eden Hükümet Bekir Sami ve Selahattin’i Kafkaslara gönderdi . Selahattin ailesini güvence altına almak için Kastomonu’ya gönderdi ve Kafkaslara gitmeden ailesinin yanına geldi.Kafkaslarda bulunan anarşi Bekir Sami Kafkaslara gitmeme kararı aldı ve istifasını istedi.Hükümet Selahattin’I Ankara’dan İstanbul’a taşınan Harbiye Mektebi II.Bölük Komutanlığına atadı.Nimet ve çocukları yanına almayı kararlaştıran Selahattin giremediği kurmaylık sınavları için çalışmaya başladı, hatta özel hoca bile tutmuştu.Bu sırada bir çocukları daha dünyaya geldi.. Kurmaylık sınavında başarılı olacağını düşünüyordu.ama sınavlarda kopya çekildiği şüphesi yüzünden ,sınavların topyekün iptali kararı alındı.Büyük bir öfkeye kapılarak sonradan çok pişman olacağı ordudan ayrılma kararını aldı ve yüzbaşılık’tan emekli oldu.
Selahattin için artık yep yeni bir hayat başlamıştı.Üç çocuğu ve karısının geçimleri için birşeyler yapması gerkmekteydi .En sonunda bir çiftlik kurmaya karar verdi.Bu iş başlarda iyi gidiyor gibi gözükse de çocukların yetişmesi için gerekli olan parayı sağlayamıyordu ve Nimet ile araları açılmıştı.Başka bir iş için arkadaşlarından yardım isterken , eski bir arkadaşı yardımıyla Tekel ‘de memuriyete başladı. Çiftlik işiyle bunu başlarda beraber yürütmesine rağmen para sıkıntısı çekiyordu. Bu sırada Nimet’in çok hasta olduğu haberini aldı ve hastahaneye yatırma kararı aldı.İstanbul’daki hastahanelerin ücreti çok fazla olduğundan Ankara’da yatırma kararını verdi.Yapılan ameliyatın başarılı geçtiği düşünülse de birkaç gün sonra etkileri gözükmeye başladı ve Nimet hayatını kaybetti.Ölüm sebebi ise vakit kaybetmelerinden dolayı kanserin midesine bulaşmış olmasıydı.Nimet’in ölümünden sonra Selahattin hayatının geri kalan kısmını çocuklarıyla beraber Ankara’da geçirdi.Vasiyeti üzerine çelenksiz bir törenle toprağa verildi.