Üşüyen Sokak Eser Özeti | Cengiz Dağcı
Üşüyen Sokak Eser Özeti | Cengiz Dağcı
Yazar : Cengiz Dağcı
Konusu
İkinci dünya savaşı sırasında Kırımda halkın yaşantısı ve Kırım’ın hali anlatır.
Türü: Roman türünde yazılmış bir eserdir
Üşüyen Sokak Eser Özeti | Cengiz DağcıEserin Kahramanları
Alan Hoffman , Sütçü Zühre,lapatov
Üşüyen Sokak Eser Özeti
Yazar İkinci Dünya savaşında Kırımın Alman işgaline uğramasından önceki günlerde elinde yazdığı hikayelerin bulunduğu kavanozla Kırımın sokaklarında ümitsizce dolaşmaktadır. Çocukluğunun kalabalık ve şen şakrak sokaklarında şu anda sessizlik ve ümitsizlik hakimdir. Çalıştığı enstitü ise kapanmak üzeredir. Bir akşam üzeri otobüste kendisiyle beraber iki kişi daha bulunmaktadır. Otobüsten indikten bir süre sonra otobüsteki bayan tarafından takip edildiğini anlar. Bayanın ismi Almira’dır ve yazarı tanımıştır. Almira yazardan 15-16 yaş büyüktür ve yazarla aynı mahallede büyümüştür. Yazar ise Almirayı tanımamıştır.
Almira yazarı hem Alman saldırılarından korumak hem de askere alınmasına mani olmak için güvenli bir eve götürür. Almira evin savaş nedeniyle ülkeyi terk etmiş olan bir arkadaşına ait olduğunu söyler. Yazar camları battaniyelerle örtülü, karanlık, içerisinde çok az eşya bulunan iki katlı evde yalnız başına kalır. İçeride birisinin olduğu anlaşılsa askere alınmak için götürülebilir veya Alman casusu diye öldürülebilir. O yüzden dışarıya ışık çıkmamalı ve kendisi de dışarıdan görünmemelidir.
Yalnız geçen günlerde, sokaktan sadece köpek havlamaları, devriye gezen askerlerin sesleri ve arada cenaze arabasının sesleri gelmektedir. Bu günlerde yazar çocukluğunun kalabalık ve eğlenceli günlerini ve sokaklarını hatırlar. Bir Yahudi olan kunduracı Alan HOFMAN’ı, sütçü Zühre’yi soğukta üşüyen pazarcıları hatırlar. Geçmişin mutlu günlerine özlem duyar. Bunların içinde en çok Alan HOFMAN’ı düşünür ve nerede olabileceğini ne yapıyor olabileceğini düşünür ve Kırımı terk etmemiş olması için dua eder. Yaklaşık kırk yıldır Kırımda yaşayan bu kunduracının peşine çocuklar takılır ve ona laf atarlardı. Bu utangaç ve yaşlı insan da çocuklardan kaçar gibi hemen dükkanına girer, sokakta fazla dolaşamazdı.
Evde yalnız olduğu bir gün Alman hava saldırısı olur ve evin bazı camları dökülür. Şehrin çeşitli yerlerinden dumanlar çıkmaktadır. Yazarın bulunduğu ev ise isabet almamıştır. Bu olaydan bir iki gün sonra Almira eve gelir. Yiyecek bir şeyler getirmiştir. Almirayla uzun bir süre konuşurlar. Evde kaldığı günlerde neler olduğunu, savaşın ne durumda olduğunu, enstitünün son durumunu sorar. Ayrıca eski mahalle sakinlerini özellikle Alan HOFMAN’ı sorar. Almira kendisiyle beraber gelen Lapatov’a kömür getirmesini söyler ve son günlerde dışarıda olan olaylar hakkında ve merak ettiği konularda yazara bilgi verir. O günlerde aylardan Kasımdır ve havalar epey soğumuştur. O günden sonra Lapatov yazarın ısınma ve diğer ihtiyaçlarını karşılamak için evin bodrum katına yerleşir. Lapatov Almira’nın güvendiği ve o günlerde istenilen şeyleri temin edebilecek yetenekte birisidir. Yazar daha fazla içeride kalamayacağını dışarı çıkmak neler olduğunu görmek istediğini Almira’ya söylemiştir. Almira yazara dışarı çıkmasının tehlikelerini tekrar tekrar anlatmış ve dışarı çıkmaması konusunda yazarı uyarmıştır. En kısa zamanda geri geleceğini söyleyerek evden ayrılmıştır.
Almira evden ayrıldıktan sonra Lapatov Almira’nın arkasından onun kötü, düşkün bir kadın olduğunu ondan uzak durması gerektiğini yazara anlatmıştır. Yazarsa anlatılanları dinlememiş ve Almira’yı yanlış tanıdığını Lapatov’a söylemiştir. Aradan birkaç gün geçmesine rağmen Almira gelmez. Lapatov ihtiyaçları almak için gerektiğinde dışarı çıkmaktadır. Bir gün döndüğünde Almira’dan haber getirir. Kırım Almanlar tarafından işgal edilmiştir ve Almira babası Alan HOFMAN’la birlikte Yahudi oldukları için kurşuna dizilerek öldürülmüştür. Aynı gün Yazarın saklandığı ev Almira’nın olması nedeniyle kilitlenerek mühürlenmiştir.