Şeker Portakalı Roman Özeti / Jose Mauro De Vasconceles
Şeker Portakalı Roman Özeti / Jose Mauro De Vasconceles
Şeker Portakalı Roman Özeti
Şeker Portakalı , dünya klasikleri arasında en sevilerek okunan her yaşa hitap eden bir eserdir. Hayatınızın belli dönemlerinde farklı yaş gruplarında okuduğunuz da romanın sizin için anlamı ve değeri daha fazla değişecektir.Sizi başka diyarlara olaylara götürecektir.Yazar Jose Mauro De Vasconceles bu eşsiz eserini on iki günde yazmıştır fakat biraz kendi hayatının bir kesiti gibi olan baş karakter Zeze bir ömür içinde taşıdığını söyler.Zeze bir çocuk olarak yaşadığı hayat değişimler ele alınmıştır. Zeze aslında yazarın hayatının içerisinde anlam yüklediği tatlı karakteridir.
TÜRÜ : Roman
YAZAR : Jose Mauro De Vasconceles
KONUSU: Zeze , kalbi temiz ama çok yaramaz bir çocuktur. 5 yaşında olmasına rağmen Zeze hayat dolu , yaşına göre fazla zeki , yoksulluk içerisinde ki acı hayatını eser anlatmaktadır.Bu yoksulluk durumu zeze’yi derinden etkiler.Ama zeze yine de hayata bağlı bir çocuktur.
Zeze çok yaramaz ve çok akıllı olduğu için çevresinde ki bir kaç insan hariç dışında ki herkes ona şeytan der. Zeze hatta o kadar zekidir ki okumayı erkenden söker ve öğretmeni tarafından çok sevilir.
Şeker Portakalı Roman Özeti
Zeze ; 5 yaşında çok yaramaz fakat bir o kadar da yaşına göre fazla zeki bir çocuktur.Ama zeze çok fakir bir ailenin çocuğu’dur.Zeze ayakkabı boyacılığı yaparak yaşamını sürdürür. Bu yaramazlığı ve zekiliğinden dolayı etrafındaki bir kaç kişi hariç herkes ona şeytan der.Onu şeytan olarak tabir ederler.Onun şeytan olmadığına bir ablası bir de öğretmeni inanmaz , onu severler.
Zeze zeki olması onun için bir avantaj olmuştur.Zekiliği sayesinde kendini öğretmenine sevdirmiştir.Çünkü okumayı erkenden sökmüştür. Zeze herkesten önce okumaya geçmiş.Beş yaşında olmasına rağmen, bir yetişkin gibi davranıp olayları algılamaya çalışabiliyor.Yaşına göre daha olgun davranıyor.Ama zeze için büyük sıkıntı olan ailesinin fakir olmasıdır.Babası işsiz olduğu için zor durumda olan aile; taşınmak zorunda kalır. Yoksulluk içerisinde yaşarken bir de bu taşınma olayı Zeze’yi üzer ve bir şeker portakalı seçmesini söylerler. Seçer ve bu şeker portakalı ; Zeze’nin en iyi arkadaşı sırdaşı olur. Her gün ne yaşadıysa , ne yaptıysa ona anlatmaya başlar karşılıklı sohbet ederler.Artık kendine yeni bir arkadaş bulmuştur.
Yılbaşı gelip çattığında Zeze babasından hediye bekler fakat yoksul baba hediye alamaz.Zeze bu durumu içine atar.Zeze’de babası da bu duruma üzülürler ama Zeze bu durumdan kendini suçlu hisseder.Kendine bi amaç edinir.Hediye almak onun için bir amaç olmuştur. Bu yüzden ayakkabı boya kutusunu aldığı gibi dışarı çıkıp babasına hediye almak için para biriktirmeye başlar ve bunu başarır çok mutlu olur. Ama onun en büyük hayallerinden biri şehirde arabaların arkasına tutunup rüzgarı hissetmektir.Birgün böle yapar ama sonuç onun için kötü olur.Zeze hiç beklemediği bir olay olur.Bu hayalide yarıda kalır.Bu hayalini gerçekleştirir ama arabanın sahibi olan adamdan dayak yer. Orada araba sahibini bir gün öldüreceğine dair yemin eder. O adamı gördüğü yerde kaçar. Bir gün yine yaramazlık yaparken kendini keser. Okula giderken topallar tabii… Adam Zeze’nin o halini görünce ona pansuman yaptırır ve limonata,pasta ısmarlar. Zeze ,adamı çok sever ilerleyen zamanda onu babası gibi görmeye başlar.İkisi iyi bir arkadaş olurlar. Bu arada Zeze olağan yaramazlıklarına devam eder ve bunların sonucunda hep dayak yer. Bir gün çok ağır bir dayak yer ve o sırada birde bu Adamın arabasına tren çarpıp öldüğünü duyar.Zeze bu olay karşısında şok olur.Ve zeze herşeyi başına yıkılır.Ve zeze kakarınıveir. Ve Şeker Portakalı da kesilecektir artık Zeze iyice yıkılır. Fakat hayatına bu değerler olmadan artık devam etmek zorundadır.