Sandro Botticelli Kimdir? 

Doğum tarihi: 1145 Floransa, İtalya

Ölüm tarihi ve yeri: 17 Mayıs 1510, Floransa, İtalya

1445 yılında Floransa’da doğan Sandro Botticelli’nin gerçek adı Alessandro di Mariano di Vanni Filipepi’dir. Ailesinin kuyumcu olduğu bilinen Botticelli, sanat yaşamına kuyumculuğu öğrenerek başlamış ilk sanat eğitimini de kuyumcu olan kardeşi Antonio’dan almıştır. Kardeşinden tasarım yapmayı öğrenen sanatçı, Fra Filippo Lippi ve Verrocchio’nun öğrencisi olmuştur.

Sandro Botticelli’nin Hayatı

Sandro Botticelli 1510’da hayatını kaybetmiştir.Büyüdüğü ve tüm hayatı boyunca yaşadığı yerden birkaç metre uzaklıktaki Floransa’daki Ognissanti kilisesinde Vespucci ailesinin şapeline gömülmüştür.

Botticelli, Fra Filippo Lippi’nin ve Verrocchio’nun öğrencisi olduktan sonra 1470’de kendi atölyesini kurmuştur. Atölyesini kurduktan sonra yaptığı eserlerle Floransa çevresinde ün kazanmaya başlamıştır.Botticelli sanatının en parlak dönemi diyebileceğimiz 1480-1490 yılları arasında Medici ailesinin korumasında çalışmalarını sürdürmüştür.Bu çalışmalar çoğunlukla Rönesans’ın hümanist değerleriyle işlenen ve Orta çağ sonrası dönem konularında ortaya konan mitolojik hikayelerdir.Sanatçı, Medici Ailesi için Pallas ile Kentaur, Venüs ile Mars, Venüs’ün Doğuşu ve İlkbahar gibi mitolojik konulu resimler yapmıştır. Ayrıca Meryem’in Taç Giymesi gibi dini içerikli resim siparişleri de almıştır.

Botticelli, 1475 yılında banker Guaspare di Zanobi del Lama’nın yaptırdığı şapel Santa Maria Novella’da altar panosu resmi için ‘’Müneccim Kralların Secdesi’’ isimli resmi yapmıştır.Fakat en önemli atılımı 1481 yılında Papa IV.Sixtus’un davetiyle Vatikan’da bulunan Sistine Şapeli için çalışma görevidir.Botticelli bu tarihte Ghirlandaio, Cosimo Rosselli ve Pietro Perugino ile beraber görevlendirilmiştir.Papaların portrelerinden ve dini konulardan oluşan programda Botticelli şapelin yan duvarında Musa’nın yaşamından bir kesit olan ‘’Korah’ın Cezalandırılması’’ konusunu yan duvarda işlemiştir. Sanatçı, 1482 yılında Floransa’ya döndükten sonra mitoloji konulu çalışmalarına ağırlık vermiştir.

Sandro Botticelli Eserleri

Botticelli, özellikle Yunan Mitolojisi’nin temel konu ve karakterlerini kendi Rönesans değerleriyle birleştirerek yeni bir resim anlayışı ortaya koymuştur. Resimlerinde özellikle mitolojiyi, sembolik ve ikonografik okumalarla düşündürecek şekilde işlemiş olması bahsedilen mitoloji konulu resimlerini Rönesans’ın yeni anlam örgüleriyle oldukça farklı bir anlayışla ortaya koyduğunu gösterir.Sanatçının eserlerinde renk ve özellikle çizgi ön plandadır.Figürler anıtsal ve hacimli, kumaşlar kıvrımlıdır.İfade yoğun ve kontrollüdür. Karakterler genellikle melankolik ve düşüncelidir.Yalınlık, geometrik kurgu, narin ve yumuşak çizgiler, simetri, inandırıcı bir doğa, sevgi ve güzelliğin önemsendiği gösterişsiz bir şiirsellik onun sanatının özelliklerindendir.

Botticelli’nin mitolojik konulu eserlerinden ilki ve en önemlisi 1482 yılında oldukça alegorik bir resim olan İlkbahar isimli tablosudur.

Sanatçının mitoloji konulu bir diğer eseri de yine Venüs’ü işleyen ve onun en önemli yapıtlarından birisi olarak kabul edilen Venüs’ün Doğuşu isimli çalışmasıdır.

Venüs’ün Doğuşu, 1482

Lorenzo Pierfrancesco’nun sarayında İlkbahar resmiyle birlikte asılı olan eserlerden biri de Pallas ve Kentaur isimli bir başka mitoloji konulu eserdir. Sanatçının 1483 yılında yapmış olduğu Venüs ve Mars isimli çalışması yine mitolojik konulu bir başka eseridir.Bu eserde ağaçların çevrelemiş olduğu bir bahçede karşılıklı uzanan aşk tanrıçası Venüs ve savaş tanrısı Mars’ın bulunduğu kompozisyon resmedilmiştir.

Rönesans sanatının gelişmesinde önemli rol oynayan Botticelli ilk yapıtlarından itibaren büyük beğeni kazanır. Eserlerinin konularını dinden ve mitolojiden seçerek anıtsallık yakalamakta usta bir isim haline gelir. Tasvir ettiği ettiği sahnelerde bol bol figür kullanan sanatçı kendine özgü bir üslup yaratır.

Bolca devinimli, salınım içinde çizgiler kullanır. Hareketli kumaşlar ve saçlar onun resmine zarif ve dekoratif bir özellik katar. Yüzyılın ilk yıllarında yaygın olan güçlü renk kullanımına karşın onun paleti sınırlı ve donuktur. İtalyan sanatçı ve ressam olan Giorgio Vasari, Botticelli için şöyle der; “Botticelli, sancakları ve başka kumaşları, renklerin akmadan iki tarafta da görüneceği şekilde malzemeyi örerek nasıl yapılacağını bulan ilk insanlardandı.”