Kadızade i Rumi Kimdir?Neler Yaptı?Eserleri Ve Hayatı
Kadızade i Rumi Kimdir?Neler Yaptı?Eserleri Ve Hayatı
Doğum tarihi: 1364, Bursa
Ölüm tarihi ve yeri: 1436, Semerkand, Özbekistan
Kadızade-i Rumi
Matematikçi ve astronom. Babasının ölümü üzerine dedesi Kadı Mahmut Çelebi tarafından yetiştirildiği için Kadızâde adıyla anılmıştır. Musa Paşa ya da Musa Çelebi diye de biliniyordu. Dinî ve aklî bilimleri dedesi ile Molla Fenarî’den okudu.
Ardından, dedesinin öğrencilerinden Şeyh Bedreddin ile Konya’ya giderek Müneccim Feyzullah’tan astronomi dersleri aldı. Anadolu’daki hocalarından biri de Saferşah er-Rumî oldu. 1400’lü yılların başlarında ailesinin karşı çıkmasına rağmen, hocası Molla Fenâri’nin teşvikiyle, Mâverâünnehir ve Horasan bölgesine giderek 1411’den itibaren, Semerkant’ta, dönemin önde gelen bilginlerinden kelâmcı matematikçi Seyyid Şerif el-Cürcanî’nin derslerine devam etti. Ancak daha sonra her konuya matematikçi gözüyle bakması yüzünden hocasıyla anlaşmazlığa düşüp derslerini bıraktığı ve onun ünlü eseri Şerhu’l-Mevakıf’taki çeşitli düşüncelerini eleştirdiği bilinmektedir.
Kadızade i Rumi’nin Yaşamı
Semerkant’ta Uluğ Bey’le tanışan Kadızâde, onun özel hocası oldu. Ardından Uluğ Bey Medresesi’nin baş hocalığına ve Cemşid el-Kâşî’den sonra Semerkant Rasathanesi’nin başına getirildi. Derslerine Uluğ Bey ve öteki hocaların da katıldığı Kadızâde, bilimsel özerkliğe büyük önem verirdi. Uluğ Bey’in kendisinden habersiz olarak bir hocayı görevden alması yüzünden ders vermeyi bırakmış ve nedenini sorunca da Uluğ Bey’e, “Ben tavsiye üzerine, kural olarak azlin söz konusu olmadığı bir görev üstlendim. Şu ana kadar da hocalığın böyle olduğunu sanıyordum.
Ancak bu işte de azlin uygulandığını görünce görevi bıraktım” yanıtını verdi. Bunun üzerine Uluğ Bey o hocayı görevine iade etti.
Yetiştirdiği öğrencilerin Orta Asya İslâm Türk ve İran kültürü bölgesindeki etkileri henüz tam olarak ortaya konulmuş değildir. Ancak öğrencilerine Osmanlı ülkesine gitmeleri için telkinde bulunmuştur. Ali Kuşçu ve Fethullah Şirvanî onun yönlendirmesiyle Anadolu’ya gelirken, Semerkant matematik-astronomi okulunun zengin birikimini de birlikte getirdiler. Böylece Kadızâde, başka bir coğrafyada bilimsel çalışmalarda bulunsa da öğrencileri aracılığıyla asıl vatanına hizmet etmiş, bu nedenle Taşköprizâde Ahmed Efendi onu Osmanlı ulemâsının ikinci tabakasına yerleştirmiştir. Ayrıca Kadızâde’nin geometriyle ilgili Şerhu Eşkâ-li’t-tesîs’i ile astronomi konusundaki Şerhu’l-Mülahhaş fî ilmi’l-heye’si, Osmanlı medreselerinde orta düzeyde ders kitabı olarak okutulmuştur. Böylece Osmanlı bilim hayatını hem öğrencileri hem eserleriyle zenginleştirip yönlendiren Kadızâde, Osmanlı bilim çevresinde yetişen gerçek anlamda ilk özgün matematikçi ve astronom sayılır.
Semerkant’taki çalışmaları hakkında daha fazla bilgi bulunmayan Kadızâde Rumî’nin ölüm tarihi de kesin olarak bilinmemekte, fakat değişik ansiklopedilerde, Abdülhak Adnan Adıvar’dan alındığı anlaşılan 1412 yılına rastlanmaktadır. Ancak onun, öğrencisi Fethullah eş-Şirvanî’ye verdiği icâzetnâmenin (yeterlilik belgesi, diploma) 13 Eylül 1440 tarihini taşıması bu sırada hayatta olduğunu göstermektedir.
Çağminî’nin eserine yazdığı şerhin (açıklama) mukaddimesinde (önsöz), onun astronomiyle ilgili yaklaşımına karşı çıkan Kadızâde’ye göre fizikî varlıklardan yalnız dünyanın küre olma durumu incelenebilir.
Bu konudaki görüşler de araştırmacıdan araştırmacıya değişir. Ayrıca astronominin nihaî hedefi gök cisimlerinin incelenmesidir; dolayısıyla yeryüzü ile uğraşmak doğru değildir. Onun Şerhu’l-Mülahhaş fî ilmi’I-hey’e adlı eserinin sunuşundaki, “Zamanımızda hakikate ilişkin bilimlerin öğretildiği mekânlarla tâlime ilişkin mekânlardan özellikle riyâzî (matematiksel) olanların kökü kazındı” tümcesinden daha çok Nasirüddin-i Tûsî’nin eserlerinin temsil ettiği fizikçi ve matematikçi görüşlerin sentezini (çözümleme) oluşturan Ibn Heysemci astronomi çizgisinden rahatsızlık duyduğu anlaşılmaktadır. Kadızade’nin bu tutumu, öğrencisi Ali Kuşçu’nun er-Risâletü’l-fethiyye fî ilmi’l-hey’e ve Şerhu’t-Tecrîd adlı kitaplarında İbnü’l-Heysemci çizgiyi ortadan kaldırmaya çalışmasıyla daha da belirgin duruma gelmekte ve bu iki bilginin eserlerinin birbirini tamamladığı görülmektedir. Nitekim bu eserler Osmanlı medreselerinde birlikte okutulmuştur.
Kadızade i Rumi Baslıca Eserleri Nelerdir ?MATEMATİK
Tuhfetü’r-re îs fî şerhi Eşkâli’t-te’sîs (Şemseddin Muhammed b. Eşref es-Semerkandî’nin Eşkâlü’t-tesîs adlı eserine şerh), Risale fi’stih-râci ceybi derece vâhide bi-amâlin müessese alâ kavaide hisâbiyye ve hendesiyye alâ tarîkati Gıyâşiddîn el-Kâşî (Cemşîd el-Kâşî’nin cebir yöntemi hakkındaki risalesinin şerhi.
Kadızade’nin matematik alanında yazdığı en özgün eser), Haşiye ‘ulâ Tahrîri usûli’l-hendese (Tûsî’nin Tahrî-rü’l-uşûl fî ilmi’l-hendese‘sine yazılmış bir hâşiyesi).
ASTRONOMİ
Şerhu’l-Mülahhaş fî ilmi’l-hey’e (Çağmînî’nin el-Mülahhaş fi’l-hey’e’sinin şerh. Uluğ Bey’e sunulmuştur. Kadızâde’nin nazari astronomi alanında yazdığı en önemli çalışmadır. Osmanlı medreselerinde orta seviyeli ders kitabı olarak okutuldu), Hâşiye ala Tahrîri’l-Mecistî (Nasîrüddîn-i Tûsî’nin Tahrîrü’l-Mecistî adlı eserine Nizâmeddin en-Nîşâbûrî’nin yazdığı Tabîrü’t-Tahrîr adlı şerhin bazı zor yerlerini açıklayan bir hâşiye), Risâle fi’stihrâci hatti nışfi’n-nehâr ve semti’l-kıble (Kadızâde’nin Farsça astronomi eseri).