Ece Ayhan Kimdir?Eserleri Nelerdir?

Bu satırlar kalbinin kuzeyinde şiiri bulmuş bir adam Ece Ayhan’ın kısacık hayat hikâyesidir. Ece Ayhan’ın şiirlerini tanımlamak epey zor olan fakat kullandığı kelimeleri o güzel aklında iyice evirip çevirdikten sonra istediği şekle sokabilen bir şair, dizelerin efendisidir. 

Ece Ayhan Hayatı

Bu yetisini çok küçük yaşlarda çözmüş bu yıllarda hem çalışkan hem de şanslı bir çocukluk geçirmiştir. Hastalık ile ömrünün yarısını geçiren şair Ece Ayhan buna rağmen geride ne çok fikir ve şiir bırakmıştır. 

Kocaman devleri aşan ruhunun boyu onun Ece Ayhan olmasında oldukça etkili olmuştur. Her zaman kalbinin kuzeylerinde yaşamayı tercih etmiş ve hayatta keşkeler bırakmamış naif ruhlu bir şairdir.

Ece Ayhan yazmanın tadını erken yaşlarda yaşamış şairlerdendir. Şiire olan ilgili ortaokul sıralarında idi. Üniversite yıllarında ‘lautreamont, Apollinaire ve Rimbaud’ eserlerinin orijinal metinlerini okuyarak şiirlerine yön vermişti.

1954 yılında ilk şiirini Türk Dili dergisinde yayınlama fırsatı bulmuştu ve artık arkası gelebilirdi. Daha sonra şiirleri dönemin önemli dergilerinde yayınlanacaktı. 

1959 yılında Kınar Hanım’ın Denizleri isimli, kitabı çıktı ve o dönem çok konuşuldu. Kendine özgü bir havası vardı şiirlerinin birçoğu oldukça akıllıca yazılmış göndermeler ile süslüydü.

Türk şiirinde ve İkinci yeni için farklı bir bakış açısı kazandırdı. Bu akım ile birlikte düz yazı eserlerin ide kazandırdı Türk Edebiyatına.  Tarihi sanat ve politika alanında yazılar yazan Ece Ayhan ikinci yeni akımının en çok konuşulan ismi olmuştu.  Şiirlerinde kendine özgü tavırlar benimseyen Ayhan’a göre ikinci yeni akım sivil şiirdir. 

Şiirlerinde ve düz yazılarında kullandığı dil biçimi ile Ece Ayhan’a Görüntücü imge ustası denilmişti. Kelimelerin cümle içinde şekilden şekle girmesi sonunda şiirleri çıkıyordu ortaya. Ölüm ve arzu olgularını bileştirmeyi iyi biliyordu Ayhan. 

Babasının memur olmasından dolayı disiplinli yaşam tarzını benimsemişti. İleride Huysuz Şair olarak anılacaktı bu durumu. Yaşam tarzında bu tanımlamanın olmadığını düşünmüş olsa da şu cümleleri de kuruyordu “Kimsesizlerin, sokakta yaşayanların, açların ve parklarda barınanların, dışlanmışların, orta ikiden ayrılanların, kabadayıların, berduşların, kısacası tarih dışına düşürülen lümpenlerin yanında rahat ediyorum ben.”

1974 yılında beyninde bir tümör olduğu tespit edildi. 3 yıl kadar İsviçre’de tedavi gördü. Bir iki kez beyin ameliyatı oldu. Tümörün çok iyi olmayışı beraberinde başka hastalıklara davetiye çıkarmıştı.  Sağ kulağı ileri derecede işitme kaybına uğramış aynı zamanda sağ gözü de bu durumdan olumsuz etkilenmişti.

Dünyanın en iyi cerrahlarından olan Dr.Gazi Yaşargil tarafından yapılan ameliyat ile hastalıkları ölümcül olmaktan çıkmıştı. 

Yaşadığı maddi sıkıntılar nedeni ile Çanakkale Belediye Başkanı geçici işçi kadrosuna alarak tedavisi için sağlık güvencesi olmasını sağladı. Diğer bir taraftan sağlığı günden güne bozulmaya başlamış bacaklarında his kaybına bağlı olarak felç gibi ağır bir sorun ile karşılaşmasına neden olmuştu. 

Dönemin başbakanı ve arkadaşı olan Bülent Ecevit daha iyi tedavi olması için onu Maltepe huzurevinden özel Acıbadem huzurevine oradan köklü hastanelerde yatılı olarak tedavi görmesini sağladı. Bu tedavilere cevap verdi ve yeniden ayağa kalktı Ece Ayhan. 

Daha sonra tekrar Çanakkale’ye yerleşen Ece Ayhan geçimin ide yapı kredi yayınlarının verdiği eserlerden sağlamaya başlamıştı. 

Memur yaşamına dönmüş gibi her şey sırandan ve tek düzeydi. Oysaki tek düze yaşama karşı ruhu her zaman savaş vermişti. Bu bunalımlı günlerde ruhundaki acı boğazını sıkıyordu. Daha fazla buna katlanamayarak tüm sevenlerini ve dostlarını terk etmişçesine Çanakkale’den 2002 yılında İzmir belediyesi Gürçeşme Huzurevine yerleşti.

Burada çok kısa kalabildi 13 Temmuz 2002 de hayatını kaybetti. Cenazesi Çanakkale Eceabat’ın Yalova köyüne gömüldü. 

Devrik cümleleri ve kabullenmek istemediği hırçınlığı ile bu dünyadan şair Ece Ayhan Çağlar geçti. 

Ece Ayhan Eserleri

Kınar Hanımın Denizleri (1959)

Bakışsız Bir Kedi Kara (1965)

Ortodokslular (1968)

Devlet ve Tabiat ya da Orta İkiden Ayrılan Çocuklar İçin Şiirler (1973)

Yort Savul (Toplu Şiirler, 1977)

Zambaklı Padişah (1981)

Çok Eski Adıyladır (1982)

Çanakkaleli Melahat’a İki El Mektup ya da Özel Bir Fuhuş Tarihi (1991)

Sivil Şiirler (1993)

Bütün Yort Savullar (1993