Ebubekir El Razi Kimdir?Tıp Alanında Neler Yaptı?

Ebubekir El Razi Kimdir?Tıp Alanında Neler Yaptı?

Ebubekir El Razi Kimdir?Tıp Alanında Neler Yaptı?

Doğum tarihi: MS 854, Rey, İran

Ölüm tarihi ve yeri: Rey, İran

Ebubekir El Razi’nin Yaşamı 

Ebubekir Razi’nin tıp alanında yazdığı Hâvî adlı ansiklopedi 17. yüzyıl’a kadar alanında en önemli başvuru kaynağı olmuştur. Râzî’nin tıp bilimine yaptığı en önemli katkılardan biri de ilk defa kimyayı tıbbın hizmetine sunmuş olmasıdır.

Ebubekir El Razi’nin Biyografisi 

Ebu Bekİr Muhammed bin Zekeriya el-Razi, Tahran kenti yakınlarında bulunan Rey kentinde 854 civarında doğdu. Razi felsefe, mantık, şiir ve müzik de dahil olmak üzere bir dizi alanda rakipsiz bir bilgiye sahipti. Otuz yaşlarında Rey’i terk etti ve Bağdat’a yerleşti. Orada şehir hastanesinin yeniden inşasında aktif olarak yer aldı. Razi, İslam dünyasındaki en tanınmış doktor olarak nam saldı ve şöhreti yalnızca İranlı bir doktor İbni Sina ile kıyaslanabilir niteliktedir.

Razi’nin tıp alanında yazılmış eserleri geniş bir biçimde incelenmiş, on dokuzuncu yüz yılda Avrupa’nın geç ulaştığı Latince çevirileri yayılmaya başlamıştır. Kalifiye bir kimyager olarak arsenik (arsenik oksit) toksisitesini (zehirleme kapasitesi) fark etti.Ancak birçok deri hastalığı ve anemi tedavisinde bu bileşiğin küçük dozlarını kullanmaktaydı.

Selefi olan Arap simyacısı Cabir ibn Hayyan gibi, el-Razi de simgesel görüşlerinde Aristo’nun dört element teorisinden etkilenmiştir. Arap simyacıları, Aristo sistemini minerallerin kompozisyonuna göre değiştirmişlerdi, bu sayede belirli bir maddenin “cıva ve sülfür ilkelerinden” sorumlu olan cıva ve sülfür olmak üzere iki element vardı. Daha sonra “felsefi” olarak adlandırılan “Cıva ve Sülfür” adlı eseri, bu elementlerin (veya ilkelerin) tüm metalleri oluşturan maddeler olduğunu öne sürüyordu. Bu Cıva-Sülfür teorisi daha sonraları Avrupalı düşünürler arasında oldukça etkili oldu.Örneğin Isaac Newton bu teoriyle ilgilenmekteydi. El-Razi bu teorisine, tuzlu bir ana madde (daha sonra Paracelsus tarafından yeniden düzenlendi) olan üçüncü bir unsuru ekledi. El-Razi’nin görüşüne göre, metaller bu özdeş parçacıkların moleküllerinden oluştuğu halde, metalin kimliği, bu bölünemez parçacıklar ile aralarındaki boşlukların yapısına göre değişiyordu. 

Sayısal mistisizme meydan okuyan Cabir’in aksine, el-Razi deneysel çalışmalar uyguladı. Bu, Kitab el-Esrar (Sırlar Kitabı) ve Kitab sirr al-EAsrar (Sırların Sırrı Kitabı) adlı iki büyük eserinden anlaşılmaktadır. Bu eserlerde, ortak metallerin kıymetli taşlara dönüştürülmesi ve kristal veya camdan daha değerli taşlara dönüştüğü iddiaları konusunda çeşitli tarifler verdi. Belki el-Razi’nin kimyaya ana katkısı, laboratuvar uygulamalarını sistematize etmeye çalışmasıydı ve bu sayede, kimyasal deneylerde kullanılan çağdaş laboratuvar ekipman ve tekniklerini listelemişti. Kimyaya etki eden bir diğer önemli faktör de bildiği tüm kimyasal maddelerin sınıflandırılmasıydı; çünkü bu, bilinen ilk kimyasal çalışmadır. El-Razi, maddeleri dört ana gruba ayırdı: Bitki, hayvan, yan ürün ve mineral. Mineraller altı alt gruptan oluşmaktadır: (1) alkollü sıvılar (cıva, sülfür ve arsenik sülfit gibi uçucu maddeler); (2) metaller (altın, gümüş, bakır, kalay, demir, kurşun ve “karesin”, yani muhtemelen bakır, çinko ve nikelden oluşan bronz); (3) taşlar (demir, bakır, çinko cevheri ve mineralleri, aynı zamanda cam); (4) atrament’ler (metalik sülfatlar ve bunların türevleri); (5) boratlar (boraks, aynı zamanda sodyum karbonat [boraks ile karışık halde]); ve son olarak (6) tuzlar (sınıflandırmada sodyum klorür dört farklı terim altında görünmektedir, diğer tuzların sodyum karbonat, potasyum karbonat ve diğerleri şeklinde sınıflandırıldığı görülmektedir).

Ebubekir El Razi hayatı ve eserleri biyografisi
Ebubekir El Razi’nin Yaşamı

Hayatının sonraki kısmında el-Razi görme yetisini yitirdi. Bazı kaynaklara göre, faaliyetlerinin kaçınılmaz bir sonucuydu; zira yaklaşık 200 eser yazdığı söylenmektedir. Diğer kaynaklara göre körlüğü, işkence sonucu, simyasal dönüştürme yoluyla değerli metaller üretmeyi reddettiği zaman kendisine verilen bir cezaydı.

KÖRLÜK

Göz rahatsızlığı kataraktlarla başladı ve körlükle sonuçlandı. Körlüğünün nedeni hakkında birçok söylenti bulunmaktadır. Bir söylentiye göre işvereni olan el-Mansour tarafından kafasına aldığı bir darbe olduğu aktarılmaktadır. Başka kaynaklar sebebin ‘fasulye yemesi’ olduğunu iddia etmekte. Bir diğer iddia ise el-Hawi adlı eserinden rahatsız olan bir mollanın emriyle kendisine yapılan işkenceden ötürü kör olduğu…Başka bir söylentiye göreyse, yaptığı deneylerden birinde kaza eseri buharlaşan bir madde onu kör etmiş olabilir.

Bu süre zarfında, körlüğünü tedavi etmek isteyen bir doktor kendisi için bir merhem hazırladı. Sonrasında el-Razi göze kaç kat merhem sürdüğünü sordu ve doktor cevap veremediğinde yardımını kabul etmedi ve “Gözlerime anatominin temellerini dahi bilmeyen biri tarafından tedavi uygulanamaz” diyerek doktoru reddetti. Tabaristan’daki öğrencilerinden biri kendisine bakmak için geldi ancak, el-Biruni’ye göre, ölüm saati yaklaştığı için tedavinin yararsız olduğunu söyleyerek, tedavi edilmeyi istemedi. Bundan birkaç gün sonra, Rey’de, Hicri 313 yılında Şaban ayının 5. günü (27 Ekim 925 tarihinde) vefat etti. 

Ebubekir El Razi TIBBİ KATKILARI

Bağdat hastanesinin başhekimi Razi, çiçek hastalığının bilinen ilk tanımını şöyle dile getirdi:

Çiçek, “kaynar” ve enfeksiyon kaptığında ortaya çıkar ve vücuttaki buharların atılmasına neden olur. Bu nedenle genç kan (ciltte ıslak bir özüt gibi görünür) olgun şarap rengine sahip olan daha zengin kana dönüştürülür. Bu aşamada, çiçek hastalığı esas olarak ‘şarapta bulunan kabarcıklar’ şeklinde görünür – (kabarcıklar gibi) … Bu hastalık aynı zamanda başka zamanlarda da ortaya çıkabilir (yani: Sadece çocukluk döneminde değil!). İlk aşamada yapılacak en iyi şey ondan uzak durmaktır, aksi takdirde bu hastalık bir salgın haline dönüşebilir.”

Çiçek ve kızamığı farklı hastalıklar olarak tanımlayan ilk kitap, “el-Judari wa el-Hasbah” (Çiçek ve Kızamık) idi. Bir düzine kez Latince ve diğer Avrupa dillerine çevrildi. Dogmatizm eksikliği ve Hipokratik klinik gözleme olan bağlılık, Razi’nin tıbbi yöntemlerinin temelini oluşturur. Örneğin, bir eserinde şunları aktarmaktadır:

“Çiçeklenme döneminde ateşin devam etmesi, sırt ağrısı, burunda kaşınma ve uykudayken kabuslar görülür ve eşlik eden ateşin arkasında belirgin bir ağrı ve kaşıntı hissi ile benzeri daha akut belirtilerdir.” 

Razi, “alerjik astım” hastalığını teşhis etmesiyle de bilinir ve alerji ve bağışıklık sistemi hakkında bugüne kadar yazan ilk doktordur. Bahar aylarında bir gül kokusu aldıktan sonra ‘rinit’ oluşumunu şöyle açıklıyor: “Ebu Zeyd Balki’nin rinitten şikayetçi olacağı dönem baharda kokuların yayıldığı zamandır.” Bu yazıda alerjik astım veya saman nezlesi ile aynı mevsimsel ‘rinit’i ele alıyor. Razi, ateşin doğal bir savunma mekanizması ve vücudun hastalıkla mücadele yolu olduğunu fark eden ilk insandır.

Razi, ‘cıvalı merhem’ kullanımını tanıtan metinleri derlemek suretiyle, ilk eczacılığın erken uygulamalarına birçok açıdan katkıda bulundu ve eczanelerde yirminci yüz yıla kadar kullanılan harç, şişe, spatula ve benzeri aparatlarının geliştirilmesine katkıda bulundu.

Ebubekir  El Razi Tıp Etiği

Razi birçok pratik, ilerici, tıbbi ve psikolojik fikir üretti. Kentleri ve kırsal bölgeleri dolaşarak sihirli iksirler ve “tedaviler” satan şarlatanlara ve sahte doktorlara savaş açtı. Aynı zamanda yüksek eğitimli doktorların bile tüm tıbbi problemlerin cevaplarını bulamadığını ve insanlığın imkansız olduğu söylenen kimi hastalıkları iyileştirmeyi başaramadığı konusunda uyardı. Razi, hizmetlerinde daha yararlı hale gelmeleri ve ihtiyaçlar konusunda daha gerçekçi olabilmesi için, uygulayıcılara sürekli olarak tıp kitaplarını okumayı ve kendilerini yeni bilgilere donatmak yoluyla ileri düzeydeki bilgiye ayak uydurmalarını tavsiye etti. Tedavi edilebilen ve tedavi edilemeyen hastalıklar arasında bir ayrım yaptı. İkincisi ile ilgili olarak, “ilerlemiş kanser vakaları ve cüzzam durumunda doktor bunları iyileştiremediğinde suçlanmamalıdır” yorumunu yaptı.

Ebubekir El Razi Neler Yaptı
Ebubekir El Razi’nin Biyografisi

Tıp etiği konusunda ise şunları yazmıştı: “Doktorluğun amacı, düşmanlarımız bile olsa, insanlara karşı daha iyi şeyler yapmaktır ve mesleğimiz, insanlığımızın fayda ve refahı için kurulduğu şekliyle akrabalarımıza zarar vermemizi yasaklar ve Tanrı da böyle emreder. Doktor olarak, ölümcül ilaçlar üretmekten kesinlikle kaçının” diyor.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Web Tasarım