Cemil Meriç Kimdir? Hayatı Ve Eserleri Nelerdir?

Cemil Meriç Kimdir? Hayatı Ve Eserleri Nelerdir?

Cemil Meriç Kimdir? Hayatı Ve Eserleri Nelerdir?

Doğum tarihi: 12 Aralık 1916, Reyhanlı

Ölüm tarihi ve yeri: 13 Haziran 1987, İstanbul

Cemil Meriç

Cemil Meriç, 12 Aralık 1916 tarihinde, Reyhanlı, Hatay’da dünyaya geldi.Balkan Savaşları sırasında Dimetoka’dan göçmüş bir ailenin çocuğu idi.Babası, Dimetoka’da hakimlik yapan Mahmut Niyazi Bey, annesi Zeynep Ziynet Hanım’dır. Babası Mahmut Niyazi Bey Antakya’da Ziraat Bankası Müdürlüğü ve mahkeme reisliği yapmıştır.Yedi yaşına kadar Antakya’da yaşayan Cemil Meriç, babasının memuriyetten ayrılması üzerine ailesi ile birlikte Reyhanlı’ya döndü.

Cemil Meriç Kimdir? Hayatı Ve Eserleri Nelerdir?Cemil Meriç

İlk ve orta dereceli öğrenimini Hatay’da tamamlamasının ardından İstanbul’da bulunan Pertevniyal Lisesi’ni okuyan Meriç, bu sırada Nazım Hikmet ve Kerim Sadi başta olmak üzere dönemin solcu aydınlarıyla tanıştı.Bu okulu bitirmesinin ardından İstanbul Üniversitesi’nde Felsefe eğitimi aldı.

Geçim sıkıntısı nedeniyle 1937’de İskenderun’a döndü.İskenderun’da bir süre öğretmenlik ve Tercüme Kalemi’nde reislik görevlerinde bulundu.Türk Hava Kurumu’nda sekreterlik, belediyede kâtiplik gibi geçici işlerde çalışan Meriç, 1939 Nisan ayında Hatay hükümetini devirmek iddiasıyla tutuklanıp Antakya’ya götürüldü.İdam talebiyle yargılandı ve iki ay sonra beraat etti.1940 yılında tekrar okumaya dönerek İstanbul Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünü bitiren Meriç, 1942-1945 yılları arasında Elazığ’da, 1952-1954 yılları arasında ise İstanbul’da Fransızca öğretmenliği görevinde bulundu.

Cemil Meriç Kimdir? Hayatı Ve Eserleri Nelerdir?

1940’ta İstanbul Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu’na burslu olarak kabul edildi, iki yıl bu kurumda öğrenim gördü.1941’den başlayarak İnsan, Yücel, Gün, Ayın Bibliyografyası dergilerinde yazıları yayımlamaya başladı.
1983’te eşi Fevziye Hanım’ı kaybeden Meriç, aynı yıl Ağustos ayında beyin kanaması geçirdi ve sol tarafına felç indi. Sağlığında basılan son eserleri Işık Doğudan Gelir (1984) ile Kültürden İrfana (1985) oldu.13 Haziran 1987’de hayatını kaybetti.Cenazesi, Karacaahmet Mezarlığı’na defnedilmiştir.

2004 yılında Üsküdar Belediyesi’nin açtığı kültür merkezine, 2012 yılında Hatay’daki il kütüphanesine adı verilmiştir.Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde doğduğu ev müzeye dönüştürülmüştür. 2013’te İzmir’de bir ortaokula ismi verildi.  

Cemil Meriç Eserleri

İnceleme:

Hint Edebiyatı (1964),

Saint Simon İlk Sosyolog, İlk Sosyalist (1967),

Bu Ülke (1974)

Umrândan Uygarlığa (1974),

Bir Dünyanın Eşiğinde (1976),

Işık Doğudan Gelir (1984),

Kültürden İrfana (1985)

Cemil Meriç Kimdir? Hayatı Ve Eserleri Nelerdir?

Deneme :

Mağaradakiler (1978),

Bu Ülke (1985)

Günlük:

Jurnal (1992)

Diğer Kitapları:

Kırk Ambar (1980),

Bir Facianın Hikayesi (1981),

Sosyoloji Notları ve Konferanslar (1993)

Cemil Meriç Kimdir? Hayatı Ve Eserleri Nelerdir?

Ödülleri

Umrandan Uygarlığa (1974) (Türkiye Millî Kültür Vakfı ödülü)

Kırk Ambar (1983) (Türkiye Millî Kültür Vakfı ödülü, Ankara Yazarlar Birliği Derneği’nin Yılın Yazarı ödülü)

Cemil Meriç Sözleri

Aşk bir teslimiyettir, eriyiştir.Yeniden doğmak için uyanıştır.Aşkın bütün sırrı iki kelimede: varlığında soyunmak.

Kitap bir limandı benim için.Kitaplarda yaşadım ve kitaplardaki insanları sokaktakilerden daha çok sevdim.

Çok zaman kaybettik. Çok zaman ve biraz da ümit.Yaşamak bu galiba.

Açılmayan bir kitap gibiyim.Küskün ve biçare.

Aydınların aydınlatılmadığı halkı, soytarılar aldatır.

Sana kızmıyorum. Sen bu kadarsın. Bilmeliydim.

Çıkar konuşunca, vicdan susar.

Yaşamaktan korkuyorsun sevgilim. Ve saadetten korkuyorsun. Halbuki hayatın ve saadetin ta kendisisin.

Hayat herkesin yaşadığı, kimsenin yaşamaktan hoşlanmadığı komedya.

Kitaptan değil, kitapsızlıktan korkmalıyız.

Hangi beste sözün musikisiyle, sözün füsunuyla boy ölçüşebilir.

Mütercim, mutlak’ı arayan bir çılgın, ‘felsefe taşı’nı bulmaya çalışan bir simyagerdir.

Duygunun asaleti, kuvvet ve isabetindedir.

Ben bu kadar acıyı sen de başkalarına benze diye çekmedim.

Yığın düşünmez, maruz kalır.

O kadar yalnızdım ki karanlıklardan iblis’in eli uzansa minnetle sıkardım.

Sol ve sağ. çılgın sevgilerin ve şuursuz kinlerin emzirdiği iki ifrit.

Ormanı görmedin. ağacı görmedin. rüzgârin önüne savurduğu birkaç kuru yaprağı insan zekasının bütünü sanı.

Kitap, istikbale yollanan mektup. smokin giyen heyecan, mumyalanan tefekkür.

Aldatmayan tek sevgili var dünyada: mutlak güzel.

Meçhule açılan bir kapıdır kitap. Meçhule, yani masala, esrara, sonsuza.

Nereye gidersen git, bulacağın aydınlık, zihninin aydınlığı kadar olacaktır.

Bu çökmeye hazır medeniyet üç sütun üzerinde duruyor; süngü, açlık, fuhuş.

Tarihimiz, mührü sökülmemiş bir hazine.

Her büyük adam kucağında yaşadığı medeniyetin üvey evladıdır.. Zira o başkalarının veya geleceğin çocuğu, kendi medeniyetinin değil.

Yaşayanları yöneten ölülerdir. Demek ki öldürülmesi gereken ölüler de var.

Kelam, bütünüyle haysiyettir.

Aydın olmak için önce insan olmak lâzim. İnsan mukaddesi olandır.İnsan hırlaşmaz, konuşur, maruz kalmaz, seçer .Aydın kendi kafasıyla düşünen, kendi gönlüyle hisseden kişi.Aydını yapan; ‘uyanık bir şuur, tetikte bir dikkat ve hakikatin bütününü kucaklamaya çalışan bir tecessus..

Hayat herkesin yaşadığı, kimsenin yaşamaktan hoşlanmadığı komedya.

Avrupa tarihi, bir sınıf kavgası tarihidir.

Gerçek hükümdarlar, ebedi hükümrandırlar. Hazineleri yağma edildikçe zenginleşirler.

Sağ ve sol: anladım ki bu iki kelime, aynı anlayışsızlığın, aynı kinlerin, aynı cehaletin ifadesidir

Din, bir susuzluk, sonsuza karşı duyulan özlem. Bilgi değil, aşk.

Kendi gerçeğimizi kendi kelimelerimizle anlayıp anlatmak, her namuslu yazarın vicdan borcu.

Her yüzyılda birkaç kişi düşünür, diğerleri ise onların düşündüğünü düşünür.

Birbirini bütün tedaileriyle karşılayan iki kelimeye ne aynı dilde rastlarsınız ne iki ayrı dilde.

Vatanlarını yaşanmaz bulanlar, vatanlarını yaşanmaz’laştıranlardır.

Kültür, homo ekonomikus’un kanlı fetihlerini gizlemeye çalışan birer şal.

Çok zaman kaybettim. Çok zaman ve biraz ümit. Yaşamak bu galiba.

Güneş ülkeleri aydınlatır, sözler milleti.

Belimin bu kadar bükülmesinin sebebi bilesiniz ki biraz da sizin yükünüzü taşımamdan dolayıdır..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Web Tasarım