Büyücü Hikaye Özeti | Ömer Seyfettin  

Yazar : Ömer Seyfettin 

Türü : Hikaye türünde yazılmış bir eserdir.

Konusu 

Doğan adındaki bir alimin halk tarafından yanlış anlaşılması ve iftiralara uğraması sonucu sürgün edilmesi ama asla yılgınlık göstermeyerek zafere ulaşmasının hikayesi 

Büyücü Hikaye Özeti | Ömer Seyfettin  

Eserin Kahramanları 

Doğan, Ferruhşah , Selahattin Eyyubi 

Büyücü Hikaye Özeti

Selahaddin Eyyubi Kudüs’ü ele geçirdikten sonra hiç vakit kaybetmeden ve halkın dediklerini kulak ardı ederek Avrupa ordularının üzerine doğru sefere çıkar.

Haçlı ordularını yerle bir eden ve Müslüman ordularına önder olan Selahaddin büyük başarılara imza atmaktadır.

Şam’ın Dımışk şehrinde yaşayan Doğan adında bir alim halktan soyutlanmış bir şekilde yaşamaktadır ve kendisi aynı zamanda bir bilim insanıdır. Kendini çalışmalarına adadığı için halkla pek içli dışlı olmaz ve halkla bağlantısını keser.

Halk, Doğan’ın kendileri ile bağını koparmasına karşın onu büyücülükle suçlar. Bu durumu Selahaddin’e bildiren halk ondan kendilerini büyücü Doğan’dan kurtarmalarını ister. Onu yaşadıkları yerden alıp başka bir yere sürmelerini ister.

Büyük bir gayesi olan ve aslında halkı için çalışan Doğan bu duruma çok üzülür ama kimseye de bir şey belli etmez. Yine amacı için çalışmalarını sürdürür. 

Bir gün zorlu bir savaş alanında, Selahaddin Eyyubi Akka Kalesi’ni almak için çarpışırken, Doğan ona yardımcı olur. Halkın büyücü Doğan diye alay ettiği ve sürülmesini istediği Doğan, buluşuyla kalenin alınmasını sağlar. 

Bir karışım bulur ve gene kendi bulduğu mancınık sisktemine bu karışımı koyarak kaleye atar. Kalede (bilgi yelpazesi. com) büyük patlamalarla birlikte ateşler yükselir ve kaledeki düşmanlar panik ve korku içinde teslim olurlar.

O sayede uzun süre ele geçirilemeyen Akka Kalesi ele geçirilmiş olur. Selahaddin Eyyübi bu büyük yardımıyla Doğan’a mükafat vermek ister. Fakat Doğan para ve dünya malı gibi mükafatları küçümser ve kabul etmez. O bu görevi isteyerek Allah rızasi için, halkına hizmet için yapmıştır ve mükafata lüzum yoktur. Sultandan bir tek şey ister o da şu an kendisini omuzlarına alan, yücelten halktan kurtulmaktır.