Açelya Çiçeği: Anlamı, Özellikleri Ve Faydaları Nelerdir?

Açelya Çiçeği Anlamı: Açelya Çiçeğinin Anlamı Nedir? Ne Demek?

İlkbahar aylarında pembe çiçekler açan Açelya, çok büyük olmayan ve yaprak dökmeyen bir çalıdır. Son derece muazzam bir görünüme sahip bu çiçekler, bir evin bahçesine veya büyük bir saksıya dikilebilir. Bakımı iyi yapılır ve temel gereksinimleri karşılanırsa, uzun yıllar boyunca çiçek açar.

Özellikle Japonya’da çok popüler olan Açelya, Ericaceae familyasına ait çiçek sayısı fazla olan küçük bir çalıdır. Japonya’da çoğu bahçede bu güzel bitkiye rastlanır. Oval bir şekle sahip olan yeşil yaprakları kalıcıdır ve asla dökülmezler. Fakat farklı bir tür olan ve yaprak döken Çin Açelyası, bu özelliği ile diğerinden ayrılır. Açelya, 1 ila 2 metre yüksekliğe ulaşabilir. Saksıda bakılıyorsa, boyu yaklaşık 50 santimetre civarlarındadır. Birkaç hafta süren ve adeta renk cümbüşü ile baş döndüren bahar çiçeklenmesi, bu çiçeği dünyanın en meşhur bitkilerinden biri yapar. Özellikle Nisan-Mayıs aylarında, çeşitliliğe bağlı olarak farklı renklerde ortaya çıkar. Beyaz, pembe, kırmızı veya mor çiçeklerle kaplanır.

Açelya Çiçeğinin Özellikleri Nelerdir?

Bu göz alıcı çiçeklere sahip bitki, açık havada, bahçelerde, çayırlarda veya çok güzel saksılar içinde, iç mekan dekorasyonlarında kullanılır. Bereketli bir çiçeklenme gösterir. Açelya, dünyanın pek çok ülkesinde bulunan yaygın bir türdür.

Ormangülüne benzerliği ile şaşırtan Açelya çalısı, yaprak döken ve dökmeyen olmak üzere ikiye ayrılır. Çin Açelyası yaprak dökümü yaşarken, diğer türlerinde bu durum meydana gelmez.

Pek çok Açelya, ev bitkisi olarak bir serada rahatlıkla yetiştirilebilir. Kasım ayından Haziran ayına kadar olur. İnce saplar üzerinde oluşan tek, yarı çift veya çift yapıdaki çiçekler verir. Renk çeşitliliği ile göz doldurur, kırmızı, pembe, beyaz, mor veya iki renkli gür çiçek salkımlarına sahiptir. Birbirlerine çok yakın, hatta iç içe geçmiş izlenimi veren dolgun çiçek kümelerinden oluşur.

Dekoratif bir bahçe için kullanılabilecek en ideal seçeneklerdendir. Çalılıklardan fışkıran rengarenk ve canlı çiçekleri en hayran bırakan özelliğidir.

Açelya çalısı, düz bir ana gövdeden destek alan ve yan dalları kademeli olarak gelişip serpilen bir yapıya sahiptir. Bu bitki sahip olduğu canlı renkleri nedeniyle, balkon ve teraslarda güzel bir atmosfer yaratmak için saksılarda bakılabilir.

Bu bitki, okyanus, orta veya karasal iklimi sever. Yaprak dökmeyenleri gölgede olmayı isterken, döken türlerinin ise güneş ışınları altında olması gerekir.

Açelya, saf funda toprağına ekilmelidir. Killi toprağa dikilirse verim alınması zorlaşır. Bu nedenle, çalıyı bahçede uygun toprağa dikmek gerekir. Örneğin, bunun için bir çiçek yatağı oluşturmak mümkündür. İdeal ortamın hazırlanması, dikilen çalının gelişimi için çok önemlidir. Funda toprağı ile doldurulmuş büyük bir alan veya saksı büyük ölçüde iş görür.

Yılın istenen her döneminde rahatlıkla dikilebilir. Bununla birlikte, bol yağmurlardan yararlanmak için sonbahar ayları tercih edilmelidir. Çünkü bu, yeni dikilen açelya çalıları için gerekli sulamayı doğal olarak sağlar. Kıştan önce yeterli miktarda sulanan bitkiler, bir sonraki baharda bolca çiçek açar.

Açelya Çiçeği Anlamı Nedir?

Açelya, belirli duyguları ve kavramları sembolize eder. Bu çiçek genellikle kadınlık ve güzellik ile bağdaştırılır. Bolluk, bereket, ilkbahar ve doğurganlık anlamlarını taşır.

Renklerine Göre Açelya Çiçeğinin Anlamı Nedir?

Dünyada en çok dikimi yapılan çiçekli çalılardan olan Açelya’nın sembolize ettiği kavramlar, renklerine göre değişir. 10.000’den fazla benzersiz Açelya çeşidi vardır. Birçoğu sarı, pembe, kırmızı ve aynı zamanda maviden mora kadar değişen tonlardadır. Beyaz olanlarına da sıklıkla rastlanır.

Beyaz, saflık, dostluk ve nezaket anlamlarını taşır.

Kırmızı ve koyu pembe, aşk dolu romantik duyguları çağrıştırır.

Mor ve pembe de, sıcak ikili ilişkilerdeki sevgiyi pekiştirir.

Sarı ise arkadaşlık ve aile ilişkilerine odaklanır.

Açelya Çiçeğinin Hikayesi Nedir?

Yunanlıların ‘pembe ağaç’ dediği Açelya, 16. Yüzyıla kadar Çin ve Japonya’da Orman Gülleri olarak yetiştirilmiştir. Avrupa’ya ise ilk olarak John Tradescant sayesinde 17. Yüzyılda gelmiştir.

İngilizler tarafından çabuk benimsenen bu bitki, çok kısa bir zaman içinde çeşitli parklara ve bahçelere dikilmiştir. 20. Yüzyılda bir grup botanik bilimcisi tarafından, değişik renklere sahip yakushima Orman Gülleri ile melezleştirme deneyleri yapılmıştır. Bunun sonucunda, geniş bir renk yelpazesine sahip yeni Açelya türleri ortaya çıkmıştır.