Anne Rice Kimdir ?

Yazar 

Doğum tarihi: 4 Ekim 1941, New Orleans, Louisiana, ABD

Ölüm tarihi ve yeri: 11 Aralık 2021, Rancho Mirage, Kaliforniya, ABD

Anne Rice Biyografi

Anne Rice (1941 doğumlu) kurgusunda, okuyucularını süslü bir düzyazı tarzı ve ayrıntılara gösterilen özenli bir dikkatle baştan çıkarır. Doğru tarihsel unsurları, yabancılaşma ve bireyin kimlik arayışı gibi temalarla dikkatli bir şekilde harmanlaması ile, sadık bir hayran kitlesi edinmiştir.

Anne Rice, 4 Ekim 1941’de New Orleans, Louisiana’da doğdu. Başlangıçta adı Howard Allen O’Brien’dı (babasının ilk adı Howard ve annesinin kızlık soyadı Allen’dı), ancak erken yaşlardan itibaren bu ismi sevmedi. ve yedi yaşındayken yasal olarak değiştirildi. Rice’ın babası aynı zamanda heykel ve yazı üzerine çalışan bir posta işçisiydi. Rice, alkolik olan annesini on dört yaşındayken kaybetti ve aile Teksas’a taşındı. Çocukluğu boyunca Rice bir Katolik kilisesine gitti, ancak on sekiz yaşındayken çok baskıcı olduğunu düşündüğü için kiliseyi terk etti. Lise aşkı şair Stan Rice ile yirmi yaşındayken evlendi ve aşçılık, garsonluk ve sigorta eksperliği gibi çeşitli işlerde çalıştı. Bir kız çocuğu doğurdu ve bu yıllarda ara sıra yazdı;Sadece altı haftada tamamladığı Vampir ile röportaj.

Kitap bir başarı olarak kabul edildi, ancak Rice’ın depresyonu, onun ve kocasının çok içmesine neden olacak kadar şiddetliydi. Yazmaya devam etmesine ve hatta The Feast of All Saints’i tamamlamasına rağmen, oğulları doğana kadar üretkenlikleri sınırlıydı. Sonunda alkol sorununun üstesinden gelen Rice, daha fazla vampir romanı, birkaç cilt erotik roman ve New Orleans’taki bir cadı mezhebini içeren yeni bir dizi yazmaya devam etti.

Bir Vampirle Röportaj’ın başarısı, orijinal kitabındaki ikincil karakterlere dayanan daha fazla vampir kitabını teşvik etti; bunlar arasında The Vampire Lestat, Queen of the Damned, Tale of the Body Thief ve Memnoch the Devil sayılabilir. Anne Rampling ve AN Roquelaure takma adları altında, Uyuyan Güzel masalına dayanan bir üçleme de dahil olmak üzere birkaç cilt hafif sadist erotik eser yazdı.

Bazı okuyucular Rice’ın konusunu rahatsız edici bulsa da, diğerleri onun uhrevî varlıklara yaklaşımına büyük ilgi gösteriyor. Eleştirmenler, onun Vampir Günlükleri’ni Mary Shelley’nin Frankenstein’ı ile olumlu bir şekilde karşılaştırdı ve birçoğu, farklı ruh hallerini iletmek için dili kullanma yeteneği hakkında yorum yaptı. Pek çok eleştirmen, Rice’ın kitaplarının popülaritesinin yalnızca onun bir hikaye anlatıcısı olarak becerisinde değil, aynı zamanda okuyucuların vampirler, mumyalar ve cadılar gibi yaratıklara karşı sahip olduğu korkunç hayranlıkta yattığını söyledi.